Türkiye genelinde çocuk sağlığına yönelik kapsamlı programın tanıtımı, Güngören'deki 50. Yıl Ahmet Merter İlkokulu'nda yapıldı.

 

Programda konuşan Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, bu tip protokolleri çok yaptıklarını ancak protokollerin hayata geçmesinin, anlam kazanmasının öğretmenlerin ilgisiyle olduğunu ifade etti.

 

Bakan Tekin, eğitim yolculuğunda kendileriyle yol arkadaşlığı yapan, bu konuda en ücra köşelerdeki okullarda bile kendilerine destek olan; kamuoyunda konuşulan yalan, yanlış, iftira, dedikodu hiçbir şeye itibar etmeyen öğretmenlere teşekkür etti.

 

İnsan hakları açısından bakıldığında temel parametreyi kaçırmadan düşünmeleri gerektiğinin altını çizen Bakan Tekin, "Temel parametremiz insanın sağlıklı bir biçimde hayatına devam edebilmesi. Yani toplumdaki diğer kamu hizmeti yürüten sektörlerin tamamı aslında insanın sağlıklı bir biçimde hayatını yürütebilmesi için düzenleme yaptığımız alanlar." dedi.

 

Sağlıklı bir insan, toplum ve dünya temin etmek için üzerlerine düşen sosyal sorumluluk alanlarında hizmet vermeye çaba sarf ettiklerini belirten Bakan Tekin, şunları kaydetti:

 

"Her işin merkezine insanı koyuyoruz. İnsanın hem vücut bütünlüğünün hem ruh sağlığının sağlıklı bir biçimde işleyebilmesi için biz üstümüze düşenleri yapmak durumundayız. Dolayısıyla sağlığımızı korumak ve ilgili tedbirleri almakla yükümlü olan Sağlık Bakanlığı yetkililerine de ayrıca teşekkür etmek isterim. Millî Eğitim Bakanlığı olarak işin merkezine önce sağlıklı bir birey, sağlıklı bir toplum ve sağlıklı bir dünyayı koyarak hareket ediyoruz. Yaptığımız iş aslında buna hizmet etmek durumunda. Yani bütün eğitimimizi çocuklarımızın vücut bütünlüğünün, temel yaşam hürriyetlerinin sağlanabilmesi, yaşamını devam ettirebilmesi ve yaşam fonksiyonlarını eksiksiz bir biçimde yürütebilmesi için kendi çocuklarımızı, gençlerimizi yetiştirmeye çaba sarf ediyoruz."

 

Bakan Tekin, eski müfredatın kazanım odaklı olduğunu ve çocukları bilgiyle donatmayı hedeflediğini ancak bilginin yaşam becerilerine dönüşmesi gerektiğini, bu nedenle de temel paradigması beceri olan bir program mantığı benimsediklerini anlattı.

 

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında birçok yenilik yaptıklarını aktaran Bakan Tekin, "Biz dedik ki akıl ve ruh dinginliği olan, akıl ve ruh sağlığı yerinde bireyler yetiştirmek istiyoruz. Bu bireyler güçlü, sağlıklı bir toplum inşa edecek. Sağlıklı bir toplumun ardından da ülkemiz, sağlıklı bir dünyanın inşası için mücadele eden güçlü bir ülke haline gelecek." değerlendirmesinde bulundu.

 

Yeni öğretim programlarının merkezinde değer temelli bir eğitim anlayışının yer aldığını vurgulayan Bakan Tekin, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin odağında sağlıklı bir toplumun inşa edilebilmesi için başkalarına iftira atmayan, hakaret etmeyen, yalan konuşmayan, bireysel farklılıklara hoşgörüyle yaklaşan yöneticiler yetiştirmenin yer aldığını ifade etti.

 

Bakan Tekin, toplumun diğer kesimlerinin desteği olmadıkça bu yolculukta yetim, öksüz ve yalnız kalacaklarını sözlerine ekledi.

 

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu da, daha önce İstanbul'da görevdeyken lokal olarak yaptıkları "Sağlıklı Çocuk, Sağlıklı Gelecek" programını bugün Millî Eğitim Bakanlığı ile Türkiye genelinde başlattıklarını söyledi.

 

Geleceği oluşturan, sabrın, bilginin ve özverinin mesleği olan öğretmenlere teşekkür eden Memişoğlu, "Bizler bugünün, yakın dönemin sağlığını yönetiyoruz, onlar toplumun geleceğinin sağlığını inşa ediyorlar." ifadelerini kullandı.

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde geliştiren ve üreten sağlık modeliyle, sağlıklı Türkiye Yüzyılı programını başlattıklarını belirten Memişoğlu, şöyle konuştu:

 

"Sağlıklı kalmayı öncelik tutuyoruz. Yani koruyan, bedenine bakan ve sağlıklı bir toplum oluşması için beslenmesinden hareketine, alışkanlıklarından günlük yaşamına her konuda sağlıklı kalmak için bilinçli olan, kendini geliştiren bir toplum hedefindeyiz. Onun için bunun başında toplumun eğitimi, kendini geliştirmesi gerekiyor. O nedenle biz her zaman söylediğimiz gibi koruyucu sağlığın temeli olan aile hekimliğini ve bu aile hekimliğiyle beraber sağlıklı hayat merkezlerimizin çok daha fazla kullanılmasını, oradan sağlık kültürünün oluşturulmasını amaçlıyoruz. O nedenle sağlıklı hayat merkezlerimizle birlikte insanlarımızın sağlık kültürünü arttırmak için saha programı başlattık."

 

Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e, Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı teşkilatlarına teşekkür eden Memişoğlu, bugün yaptıkları işin esasında gelecekteki toplum sağlığını, aynı zamanda da sağlıklı bir toplumu oluşturacağını belirtti.

 

İstanbul Valisi Davut Gül de projeyle kentteki bütün okullarda spor kulüpleri kurdurduklarını, lisanslı öğrenci sayısının 2 binden 751 bine çıktığını ve 1 milyon lisanslı öğrenci hedeflediklerini kaydetti.

 

Vali Gül, "Öğrencilerimizin spor yapmalarını istiyoruz. Spor yapan çocuklarımızın da lig usulü, dönem başından dönem sonuna kadar hep bir hareketlilik içerisinde olmalarını arzuluyoruz." dedi.

 

Konuşmaların ardından Millî Eğitim Bakanı Tekin ile Sağlık Bakanı Memişoğlu, iki Bakanlık arasında iş birliği protokolünü imzaladı.

 

Etkinlikte öğrenciler, aile hekimliği uygulamalarını deneyimleyip 112 Acil ve UMKE araçlarını tanıdı; sağlıklı beslenme, fiziksel aktivite ve hijyen konularında bilgilendirildi. Çocuklara "sağlık elçisi" rozetleri ve görev kartları verildi.

 

Bakanlar Memişoğlu ve Tekin, programın ardından okul bahçesinde kurulan "Aile hekimliği, ağız ve diş sağlığı, sağlıklı beslenme, fiziksel aktivite, kişisel hijyen ve bulaşıcı hastalıklardan korunma, 112 Acil Sağlık Hizmetleri ve UMKE" tanıtım istasyonlarını gezdi.

 

Etkinlikte öğrencilerin sundukları çeşitli gösteriler izlendi.

 

Öte yandan, iki bakanlık arasında imzalanan protokol kapsamında "ağız ve diş sağlığı, hijyen, fiziksel aktivite, sağlıklı beslenme, ilk yardım, bağışıklama hizmetleri ve sağlık okuryazarlığı" başlıklarında eğitimler ve uygulamalar yürütülecek.

 

Sağlık okuryazarlığının erken yaşta kazandırılması ve kalıcı hâle gelmesi amacıyla öğrenciler, sağlık bilgilerini çevrelerine aktarmaları amacıyla "sağlık elçisi" ilan edilecek. Programın merkezinde yer alan "Sağlık Elçisi" modeli, çocukların sağlık bilgilerini sadece öğrenmekle kalmayıp paylaşma ve yayma sorumluluğu kazanmalarını da sağlayacak.

 

"Sağlıklı Çocuk, Sağlıklı Gelecek" programı Sağlık Bakanlığı adına Halk Sağlığı ile Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürlükleri; Millî Eğitim Bakanlığı adına Destek Hizmetleri ile Temel Eğitim Genel Müdürlüklerinin koordinasyonunda yürütülecek.

 

Program, okulları sağlıklı yaşam merkezlerine dönüştürmeyi ve toplum genelinde sağlık bilincini artırmayı amaçlıyor.

 

Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, programdan sonra Yayla İlkokuluna sürpriz ziyaret gerçekleştirerek öğretmen ve öğrencilerle bir araya geldi. 

 

Ziyareti kapsamında sınıfları gezerek öğrencilerle sohbet eden Bakan Tekin, okulda incelemelerde bulundu. 

 

Okulun öğretmenlerinden Mustafa Küçükarslan'a doğum günü sürprizi yapan Bakan Tekin, kalem ve çiçek takdim etti.

 

Bakan Tekin'in sürprizi karşısında duygularını dile getiren Küçükarslan, "Çok gururlandım, çok duygulandım, inanılmaz sürpriz oldu bana teşekkür ediyorum." dedi.

 

Daha sonra öğretmenler odasında meslektaşlarıyla bir araya gelen Bakan Tekin, eğitime dair görüş alışverişinde bulundu.